4 Ekim 2018 Perşembe

DOLARLA BORÇLANARAK BÜYÜMENİN FATURASI ÇOK AĞIR "Mehmet Arif DEMİRER Gazeteci-Yayıcı, Araştırmacı-Yazar" -“Birileri fırsatta istifadeyle milletimizin kafasını bulandırmak, moralini bozmak için bir sürü yalan yanlış haberleri ortalığa yayıyor. Stokçular ortaya çıktı…”

DOLARLA BORÇLANARAK BÜYÜMENİN FATURASI ÇOK AĞIR 

Mehmet Arif DEMİRER
Gazeteci-Yayıcı, Araştırmacı-Yazar

Son Başbakan sık sık “Ekonomimiz çok güçlü. Şu büyüme rakamlarına bakın.” Derdi.

Bunlar da T. C. Cumhurbaşkanı’nın 15 Eylül 2018 günü Hürriyet’in Ekonomi sayfasındaki açıklamaları:

“Birileri fırsatta istifadeyle milletimizin kafasını bulandırmak, moralini bozmak için bir sürü yalan yanlış haberleri ortalığa yayıyor. Stokçular ortaya çıktı…”

“Merkez Bankası sürekli gündeme getirilen faiz artırımını, üstelik oldukça yüksek bir oranla gerçekleştirdi… Şu an şahsen benim sabır safhamdır ve bu sabır bir yere kadar.”

“… Önüne gelen zam üstüne zam yapıyor. Faizle ilişkisi olsun olması ama fırsatı yakalıyor ya oradan giriyor.”

“Kirada olan yerleri bakanlıklarımız boşaltıyor ve kamuda ciddi bir tasarrufa gitmiş oluyoruz. Kamu araçlarını hem nitelik hem de kullanım bakımından sınırlandırdık…”

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Yukarıda Hürriyet’ten alıntıladığım açıklamalar, 16 yıldır karşısında etkili/engelleyici bir muhalefet olmadan tek başına iktidar olan bir partinin Genel Başkanına ait. Kendisi önce Başbakan şimdi Cumhurbaşkanı olarak 16 yılın en önemli sorumlusu.

Günümüzde ekonomik tablo özetle şöyle:

Hazine verilerine göre 31 Mart 2018 itibarı ile ülkenin toplam brüt dış borcu 467 milyar dolar.

Merkez Bankası’nın faiz artışı öncesi açıklanan en son enflasyon TÜFE’de % 17.9, ÜFE’de ise yüzde otuzun üstünde idi.

Merkez Bankası faizi % 24, Bankaların mevduata uygulamaya başladıkları faiz % 25, kredi faizleri henüz açıklanmadı ama % 40 dolaylarında olacağı tahmin ediliyor.

Merkez Bankası’nın faizi% 24’e yükseltmesine rağmen dolar 6.1’de çakılı kaldı.

Cumhurbaşkanının açıklamalarından anlıyoruz ki;

Birileri yalan yanlış haberleri ortalığa yayıyor, stokçular da ortaya çıkmış,

Önüne gelen zam üstüne zam yapıyor,

Buna karşı kamuda ciddi tasarruf tedbirleri alınıyor, kiralık yerler boşaltılıyor, araçlar sınırlandırılıyor. Demek ki, kamuda ciddi boyutlara ulaşan israf ekonomisi varmış.

Başka anlatımla, 24 Haziran seçiminde iktidar sanki başka bir siyasi partiden devir alındı ve şimdi içinde bulunduğumuz olumsuzlukları ortadan kaldıracak tedbirlere baş vuruluyor.

Durum böyle olmadığına, AKP 16 yıldır tek başına iktidarda bulunduğuna göre,Cumhurbaşkanının açıklamalarını nasıl okumak gerekir sorusunun cevabını en azından ben bilmiyorum.

11 EYLÜL’e KADAR DEVİR ALINMAYAN BEŞ ŞEKER FABRİKASININ AKİBETİ?

14 Şeker Fabrikasının özelleştirme ihaleleri yapıldığında (Mart 2018) kredi faizleri % 15 dolaylarında idi. Özelleştirilmesine karar verilen 13 fabrikadan beşinin ödeme ve devir teslim işlemleri yapılmadı. Kredi faizleri çok yükseldiği için ihaleyi kazanan şirketler teminat mektuplarını yakarak yatırımdan vaz geçmeyi düşünüyorlar. Yüksek faizin en yakın olumsuz faturasını 2018 (Şeker Fabrikaları) Özelleştirmelerinde göreceğiz galiba.

DIŞ POLİTİKADA YETKİLİ BİRİSİ OLSAYDIM PEŞ PEŞE ŞUNLARI YAPARDIM Mehmet Arif DEMİRER Gazeteci-Yayıncı, Araştırmacı-Yazar


DIŞ POLİTİKADA YETKİLİ BİRİSİ OLSAYDIM PEŞ PEŞE ŞUNLARI YAPARDIM 

Mehmet Arif DEMİRER
Gazeteci-Yayıncı, Araştırmacı-Yazar
ABD Başkanı Trump’ın1997 yapımı Amerikan filmi Air Force One’ı (Hava Kuvvetleri Bir) izlemesini sağlardım.

Filmde ABD Başkanı (Harrison Ford) şöyle konuşuyor:

“Teröristlerle asla pazarlık etmeyeceğim. Teröre, siyasi çıkarlarım için asla katlanmayacak, gerekeni geciktirmeden mutlaka yapacağım.”

Ayrıca biraz geri giderek 1950 yılının Aralık ayının ilk günlerinde, Kore’deki Türk Tugayının kahramanlıkları hakkında Amerikalıların neler söyleyip yazdıklarını belgeleriyle gösterirdim:

Washington Tribune:

“Ateş hattında 4 500 asker mucize yarattı. Türklerin fedakarlıklarını ebediyen hatırlayacağız.”

Time Dergisi:

“Türk tugayının cesaretli çarpışmaları Birleşmiş Milletler (BM) birliklerinin moralini yükseltti.”

ABD Kongre Üyesi Burner:

“Türkler tarih boyunca cesaretleri ve iyi ahlakları ile tanınmışlardır.”

ABD Kongre Üyesi Rose:

“Ben Türklerden daha üstün bir millet tanımıyorum.”

ABD Senatörü ClaudePepper:“Türkler, bizim değerli müttefiklerimiz.”

Sekizinci Ordu Komutanı Amerikalı General Walton H. Walker:

“Kahraman bir milletin kahraman askerleri, sizler 8. Ordu ve IX. Kolordu’yu sarılmaktan ve 2. Tümeni tamamen yok olmaktan kurtardınız. Bugün sizlere BM Ordusu adına teşekküre geldim.”

General Douglas MacArthur:

“Türkler, kahramanların kahramanlarıdır. Türk Tugayı için mümkün olmayan bir şey yoktur.”

2 Aralık 1950 günü bir ABD radyo yorumu:

Bu karanlık günlerde Türklerin gösterdiği kahramanlık Amerikan milletine yeni umut vermiştir. Onlara cesaret aşılamıştır. Amerikan milleti Türkiye’nin bu hizmetini gerektiği gibi değerlendirmektedir.”

Son olarak hatırlatırdım Trump’a: İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke olduğunu Türkiye’nin. Osmanlı’nın da Türkiye Cumhuriyeti’nin de Yahudilere hep yardım ettiklerini, onları Yahudi düşmanlarından koruduğunu kendi (Yahudi) beyanları ile gösterirdim.

Bugün İsrail ile bir olup terörist Kürtlere, Türkiye karşıtı bir devlet kurdurma çabalarının bir Amerikan Başkanına yakışmadığını Amerikan kamuoyuna, Amerikalıların anlayacakları biçimde anlatırdım.

1962 Jüpiter Krizinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ABD Temsilcisi AdlaiStevenson, Sovyet Büyükelçisine, “Şu anda dünya kamuoyunun mahkeme salonundasınız” demişti. Onun gibi ABD kamuoyunun mahkeme salonunda Türkiye ile ilişkilerinin çok yanlış olduğunu kanıtlardım. Bugün, 1961 yılında 51 yaşında astığımız adam (Fatin Rüştü Zorlu) olsa idi o da aynen böyle yapardı.